Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | sembolize etmek | symbolise v. |
General | sembolize etmek | symbolize v. |
General | sembolize etmek | body (forth) v. |
General | sembolize etmek | image v. |
General | sembolize etmek | symbol v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyde birini/bir şeyi) sembolize etmek | represent (someone or something) in (something) v. |
Phrasals | -de sembolize etmek | represent in v. |
Religious | ||
Religious | (özellikle efkaristiya ekmeği) ekmek ile sembolize etmek | impanate [obsolete] v. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | anoreksiya farkındalığı yaratmak/mağduru olduğunu sembolize etmek için takılan kırmızı bileklik | ana bracelet n. |
Modern Slang | anoreksiya veya blumia farkındalığı yaratmak/mağduru olduğunu sembolize etmek için takılan kırmızı ve mavi bileklikler | ana and mia bracelets n. |